SAHİH صحيح - …Lİ AYNİHİ - …Lİ ĞAYRİHİ - …Lİ ZATİHİ
Sağlam, sıhhatli ve en
güvenilir kişiler tarafından aktarıldığı için Doğruluğu kanıtlanmış hadis.
GENİŞ BİLGİ: Kelime olarak sıhhatli ve
sağlam manasına gelen sahih, makbul hadislerin ilkidir. Hadis Usulü alimleri
tarafından adalet ve zabt sahibi ravilerin kesiksiz isnadla birbirlerinden
rivayet ettikleri şaz ve illetli olmaktan uzak hadisler olarak tarif
edilmiştir.
Bu tarife göre bir hadisin
sahih olabilmesi için ravilerinin adalet ve zabt özelliklerine sahip olmaları,
son ravisinden Nebi (s.a.s)'e varıncaya kadar bütün ravileri arasındaki isnad
zincirinin kesiksiz olması, bir de illet denilen herhangi bir gizli kusur
taşımaması ile birlikte sika ravilerin rivayetlerine aykırı düşmemesi gerekir.
Misal vermek gerekirse şu hadis üzerinde durulabilir.
حدثنا
أبو اليمان
الحكم بن نافع
قال: أخبرنا شعيب،
عن الزهري
قال: أخبرني
أبو سلمة بن
عبد الرحمن بن
عوف:
أنه
سمع حسان بن
ثابت
الأنصاري
يستشهد أبا
هريرة: أنشدك
الله، هل سمعت
النبي صلى الله
عليه وسلم
يقول: يا
حسان، أجب عن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، اللهم
أيده بروح
القدس). قال
أبو هريرة:
نعم.
Abdurrahman bin Avf r.a. diyorki Hassan bin
Sabit’i (Mescitte şiir inşâdının cevâzı husûsunda) Ebû Hüreyre r.a in şâhit
tutarak: "Allâh aşkına söyle, Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem`in:
Hassân! Resûlullâh sallallahu aleyhi ve
sellem`den yana (küffâr-ı Kureyş`e) cevap ver. `İlâhî, onu (yâni Hassân`ı) Rûhu`l-Kuds
(Cibrîl) ile te`yîd et!, buyurduğunu işittin mi? (İşitmedin mi?)" di(ye
suâl et)diği, onun da:
"Evet (işittim)." dediği (sened-i muttasıl ile) rivâyet olunuyor.
Buhari
kitabu’s-salat’daki Bu hadisin senedi ve metni ayrı ayn incelendiğinde görülür
ki Ebu'l-Yeman el-Hakem b. Nafî, Şu'ayb, ez-Zuhri, Ebu Seleme b. Abdirrahman b.
Avf ve Hassan b. Sabit'den oluşan senedle rivayet edilmiştir. Bu ravilerin
hepsi adalet sahibi ve zabt özelliği taşıyan kimselerdir. Hepsi de hadisi
birbirlerinden haddesena, ahberana, semi'a gibi birbirlerinden kesin rivayete
delalet eden eda lafizlanyla rivayet etmişlerdir. Böylece açığa çıkmıştır ki,
isnadı kesiksizdir. Ayrıca metninde gizli bir kusur yoktur. Hz. Peygamber'in
Hassan b. Sabit'e kendisini ve müslümanlan şiir söyleyerek müdafaa etmesini
söylediğini ve ona Cebrail (a. s)’ın destek olması için dua ettiğim gösteren
metnine aykırı bir başka rivayet bilinmemektedir. Buna göre de şaz olmaktan
uzaktır. Dolayısiyle bu hadis sahihtir.
Hadis alimleri sahih
hadisin tarifinde söz konusu olan özellikleri sıhhat şartlan olarak
nitelemişlerdir. Özel tabiriyle şurutu's-sıhha denilen sıhhat şartları beş
tanedir. (Bk. Şurütu's-Sıhha). Bu beş şartı birlikte taşıyan hadisin sahih
olduğuna hükmedilmiştir. Böyle iken bir hadisin sahih olduğu konusunda görüş
ayrılığı varsa sıhhat şartlarını tamamiyle taşıyıp taşımadığı konusundaki
ihtilaftan kaynaklanmış demektir. Bununla birlikte bazı hadis alimlerinin
adalet ve zabt sahibi saydıkları ravilerden biri veya birakçı diğer bazı
muhaddislere göre bu vasıflara sahip olmayabilir. Öyle olunca muhaddis, adalet
ve zabt sahibi olarak görmediği ravinin rivayet ettiği hadise diğer şartları
taşisa bile sahih gözüyle bakmayabilir.
Öte yandan bazı alimler
bir hadisin sahih addedilebilmesi için onda sıhhat şartlarının bulunmasıyla
birlikte her tabakadan en az iki ravi tarafından rivayet edilmesi gerektiğini
ileri sürmüşlerdir. Rivayete bakılırsa İbrahim b. İsmail b. Uleyye, rivayetle
şehadetin aynı olduğu noktasından hareketle hadisin en az iki adaletli ve zabt
sahibi ravi tarafından rivayet edildiği takdirde sahih sayılabileceğini iddia
etmiştir. Kaydetmek gerekir ki, aynı görüşü bazı Mu'tezile alimleri de
benimsemişlerdir. Zaten İbrahim de kimi cerh ve ta'dil imamlarına göre
mutezilidir. Kimine göre ise cehmiye dendir. Ayrıca bu meselenin sıhhat
şartlanyla ilgisi yoktur, tamamen ahad la ilgilidir. Şu da var ki, hadis
alimlerinin sahih hükmü verdikleri pek çok hadis yerine göre tek isnadla
gelmiştir. O halde bu görüşe itibar etmemek yerinde olur.
Ravilerin adalet ve zabt
durumları değişiktir. Bir kısmı, diğer kısmına göre gerek adaleti sağlayan
hususlar, gerekse hafıza gücü ve ezberleme kabiliyeti yönlerinden daha
üstündür. Raviler böyle derece derece olunca rivayet ettikleri sahih hadislerin
de sıhhat bakımından birbirlerinden farklı olmayacağı tabiidir. Nitekim
İbnu's-Salah, sahih hadislerin muttefekun aleyh ve muteleftin fihi olarak iki
kısımdan meydana geldiğini söylemiştir. Ona göre muttefekun aleyh, sahih olduğu
konusunda hadis alimleri arasında birlik olan hadistir. Buna karşılık
muhtelefun fîhi, sahih olduğunda ihtilaf edilenlerdir.
İsnad yönünden sahih,
meşhur ve garîb kısımlarına ayrılmıştır. İbn Hacer, sahihi makbul haberlerin
başında zikretmiş ve sahih li-zatihî, sahih li- ğayrihi olarak iki kısımda
mütalaa etmiştir. Ona göre sıhhat şartlarını en üstün derecede ihtiva eden
sahih hadis, sahih li-zatihidir. Eğer sahih hadis bazı kusurlar yüzünden sıhhat
şartlarını en üst düzeyde taşımamakla birlikte bu kusurunu giderecek şekilde
birkaç isnadla rivayet edilip kuvvet kazanırsa o zaman sahih li-ğayrihî olur.
Sahih hadisler Buhari ve
Müslim'in rivayetleri esas alınarak sınıflandırılmıştır. Bu tasnifte sahih,
yedi derecedir. (Bk. Meratibu's-Sahîh).
Sahih terimi sahih
hadisleri ihtiva eden kitaplar için de kullanılmıştır. Bunlar arasında Sahih-i
Buharî, Sahih-i Müslim, Sahih İbni Hibban, Sahih İbni Huzeyme ilk akla
gelenlerdir. Buharı ile Müslim'in sahihlerine es-Sahîhan denilmiştir.
Ayrıca bakınız: